24 Kasım 2016 Perşembe

BUSINESS DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Sizce de artık iş hayatında bize yıllardır empoze edilen doğruların ne derecede doğru olduğunu sorgulamanın zamanı gelmedi mi? Doğru bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin yanlış olabileceği iddiası insanda merak uyandırır. Bu mantıktan hareketle size yaygın kanılarla ilgili bazı yanlış bilgilerimizi çürütecek bir liste hazırladım.

Başarmak İçin Çok Çalışmak Gerekir!
Toplum tarafından genel kabul görmüş bir doğruya göre, başarının bir modeli var: “Hayal et, hayallerin peşinden git ve çok çalış”. Birçoğumuz profesyonel başarıyı ve maddi birikimi sıkı çalışma ve yeteneğin sonucu olarak görürüz.Ancak azmin ve kararlılığın işe yaraması için kişinin yeteneğinin olduğu bir alanda bunları göstermesi gerekir. Günümüzün büyük başarılı liderleri de (Bill Gates, Warren Buffet gibi) çok yetenekli ve çalışkan olmakla beraber, yeteneklerini verim alabilecekleri ortamlarda kullanarak dev başarılara imza atmışlardır.

Taklit Eden Başarılı Olamaz!
Her ne kadar taklit etmenin iyi bir şey olmadığı ve orijinal fikirler geliştirmeleri gerektiği söylense de, gerçek hayatta taklit edenlerin daha çok kazandığı görülür. Uzmanı Oded Shenkar’a göre, değer yaratan yeniliklerin yüzde 98’inin inovasyondan değil, doğru şekilde kopyalanan hizmet ve ürünlerle ortaya çıktığını ileri sürer. Bu anlamda Wal-Mart’ın kurucusu Sam Walton “Yaptığım şeylerin çoğunu başkasından kopyaladım” sözü çok çarpıcıdır. Easyjet, Southwest Havayolunun; Wal-Mart, Korvette’nin; Mcdonald’s da White Castle’ın kopyasıdır.

Yalnızca En İyi Olduğun Şeyi Yap!
O zaman sorarım size, sadece en iyi olduğunuz şeyi yaparsanız, hayatınız boyunca çok ama çok az yeni şey deneyimleyebilirsiniz. Tecrübeyle öğrenmeye ne oldu peki? En iyi olduğunuz şeyi hayatınızın merkezine koymanız gayet mantıklı bir hareket. Fakat bir yandan da diğer şeylerde iyi olmaya çalışmak ve bu yeteneklerinizi işinize entegre etmeye bakmak size işinizde bir ufuk açmaz mı? Unutmayın ki, yeni yollar denemeyenler, asla farklı sonuçlar elde edemezler.
Asla Pes Etme!

Bunun içi bizi, dışı sizi yakar. Asla pes etme kulağa çok hoş gelse de, işi inatçılığa bindirdiğiniz an kaybedersiniz. Girişimcilikte cesur olmak ve engeller karşısında dimdik durmak harika bir avantajken, birçok girişimci çıkmaz sokak gördüklerinde nasıl tepki vermeleri gerektiğini bilemez. Bazen, bir kapıyı kapatıp, bir diğerine bakmak doğru tercihtir. Girişimciler, bazen işi ne zaman bırakıp, başka çözümler ve bakış açıları aramaları gerektiğini bilemezler.  Oysa ki, sağduyunuzun sesine kulak verirseniz rasyonel akıl size akıntıya doğru kürek çekmeden vazgeçmeniz gerektiğini tavsiye eder. Çünkü bugünün fiyaskolarından kurtulmaya hazır değilseniz, yarının sorunlarını çözemezsiniz.

Eski Başarı Yenisini Garantiler
Otoriteler, bilgisayarı Edison’un şirketi General Electric’in üretmesi bekliyordu fakat bunu IBM üretti. Yazılım döneminde işletim sistemini IBM’nin üretmesi bekleniyordu ancak bunu başaran Microsoft oldu. İnternet döneminde bunu Microsoft değil, Google başarabildi. Sosyal medya döneminde ise çözüm Google’dan değil, Facebook’tan geldi. Yani, her dinamizm zihni ve aklı bu yönde çalışanlardan çıkıyor. Bakın GE’nin eski CEO’su Jack Welch,  “Başarınızın en büyük sırrı nedir?” sorusuna ne yantı veriyor: “Aslında tek bir sırrı yok. Bir işte sağladığım başarının başka bir işte işe yaramayacağını bilirim. Her işin farklı bir dinamiğinin olduğunun farkındayım. O nedenle geçmişteki başarılarının, gelecekte yeni başarıların garantisinin olmadığını bilerek işlerimi yönetirim.”

Denenmiş ve Başarılı Olmuş Stratejiyi Uygulamak
Çoğu şirket herkesin yaptığını yaparsa sorun çıkmayacağını düşünür aslında da kendine has bir strateji geliştiremediği için kaybeder. Strateji, örneğin Apple’dan ne de bir başka markadan öğrenilebilir. Çünkü siz de kabul edersiniz ki, Apple yeri geldi, farklı düşünen markalar tarafından alt edilebildi. Apple’ın pazarlama stratejileri, HP ve Dell’in ürünlerini alt etmesini bildi. Fakat Apple, Samsung’un daha iyi bir ürünle değil de “tırmık sallayan”, stratejileri karşısında çok da başarılı olamadı.
Hibrit Araçlar Havayı Daha Az Kirletir!

Doğru, hibrit araçların birçok avantajı vardır. En başta, az benzin kullanımından dolayı daha ekonomiktirler. Fakat, California Üniversitesi’nin binlerce hibrit araba kullanıcısı üzerinde yaptığı istatistiki bir araştırma, bu genel kanının değişmesine neden oldu. Buna göre, hibrit araç satışları aslında hava kirliliğinin azaltılmasında hiçbir işe yaramıyor. Çünkü hibrit araç sürücüleri, ekonomik ve doğayla barışık araç aldıklarını düşündükleri için işe gidip gelme mesafesini ciddiye almamaya başlıyorlar. Şehrin kalabalığından, trafiğinden ve stresinden kopmak için yıllardır hayalini kurdukları şehir dışındaki bahçeli evlere taşınıyorlar. İşyerlerine uzak ve “benzin masrafı artar” diye taşınmayı erteledikleri mahallelere göç ediyorlar. Ya da hibrit araçlarıyla uzun seyahatlere çıkmakta bir sakınca görmüyorlar. Dolayısıyla, bu şartlar altında hibrit araba kullanmak ne ekonomiye ne de hava kirliliğini önlemeye ciddi bir kat

Hiç yorum yok: