“JR'ı kim vurdu?” sorusu
80’lerin en büyük esrarıydı
Geçen hafta
hayatını kaybeden Dallas dizisinin kötü adamı JR’ın biz Türkler için önemi
büyüktür. Yeri geldi bu memlekette “JR’a en çok benzeyen kişi yarışması” yapıldı yeri
geldi
kanlı bir iç savaşta on binlerce insanını toprağa gömen
ülke, bir askeri darbeden iki ay sonra ekran başına geçmiş, kendi evlatlarının
değil, JR'ın katilini soruşturdu.
1980’li yıllarda dünyanın birçok ülkesinde izleyicileri televizyona
kilitleyen Dallas dizisinde Teksaslı petrol zengini, Ewing Ailesi'nin Southfork
Çiftliği'ndeki ihanet, kıskançlık ve entrikalarla dolu hayatı anlatılıyordu.
İyi kalpli anne bayan Elie ve eşi kovboy bir yanda, onların büyük oğlu ve
herkesin nefret ettiği kötü adam JR diğer yandaydı. JR’ın kardeşi Boby, iyilik
timsali bir kişiydi ancak o da düşman Barnes ailesinin kızı Pamela ile
evlenmişti. Bir de ailenin küçük kızı sarışın Lucy vardı. O da genellikle
zamanını “samanlık” civarında geçirmeyi kendine iş edinmişti.
Dizinin oyuncularının elinde her daim içki kadehleri vardı.
Bütün ailenin toplandığı salona giren her birey, herkesi tek tek adını
söyleyerek; “JR, Bobby, Pamela, Sue Ellen…vs” şeklinde selamlardı. 'Dallas',
günlük dile de katkıda bulundu. Türk insanı “Kendine bir viski al”, “Kendini
evinde hisset” gibi sözleri bu diziden öğrendi. Bu arada dizinin konseptinden
yola çıkarak, entrikalı, bol sevişmeli, alkollü, ihtiraslı ve intikamlı
ortamlara 'Dallasvari', “Dallas gibi oldu” ya da “Dallas'a döndü”denmeye
başlandı. Ayrıca böyle ortamların esas erkek ve kadınları da, durum, gidişat ve
cümle yapısına göre JR ya da Sue Ellen gibi olmakla suçlanıyordu. Hatta bir
keresinde, Sue Ellen'a söylenen kötü laf yüzünden baba ile oğlu arasında bir
tartışma çıkmış, olay “medyaya” da yansımıştı. Dizinin bütün kadın oyuncuları,
izleyiciler tarafından bir takım tutulur gibi tutuluyor, kimisi Sue Ellen'ı
kimisi de Pamela'yı seviyordu.
12 Eylül ve JR
Cinsellik, aldatma ve ihanet, dönemin Türkiye’sinin pek de
alışık olmadığı konulardı. Fakat başka hiçbir eğlence alternatifi olmayan orta
direk Türk insanı, 'Dallas'ı artan temposu ve entrikaları karşısında
şaşkınlıkla izlemeye devam etti. Zaten Türkiye de değişmekteydi.
Dallas siyah-beyaz ekranlardan yayınlanmaya başladığında
halkımız, her şeyiyle kendi kültürüne uzak bu diziden hiçbir şey anlamamıştı.
Fakat dizi Türk insanı tarafından o kadar çok benimsendi ki, memlekette 'JR
Ewing'e en çok benzeyen kişi yarışması' bile yapıldı. Yüzlerce insanın
katıldığı bu yarışmayı, Ankaralı bir elektrikçi kazandı. Dallas, yayınlandığı
dönemde açılan Türk girişimcilerine isim babalığı yaptı. 'Dallas' ismi,
şarküteriden bakkaliyeye, butikten parfümeriye, camping'lere kadar her türlü
küçük çaplı işletmede kullanıldı.
Sinir bozucu gülüşü, kovboy şapkası ve taş yüreğiyle JR,
televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en kötü karakterlerinden biriydi. Hatırlayan
unutamaz, 'Dallas'ın tamamında değilse bile JR'ın vurulduğu bölümle, onu kimin
vurduğunun açıklandığı bölümün gösterildiği akşamlar sokaklarda gerçekten
kimseler kalmamıştı. Dizinin 1980'de 'JR'ı kim vurdu?' isimli bölümü TV
tarihinin en çok izlenen programlarından biri olmuştu. Hatta Gölcük Belediyesi hoparlörlerle,
"Dikkat dikkat! Dallas dizisinde 'Ceyar'ı baldızı Kristin vurdu."
Anonsu yaparak halkı bilgilendirmeyi kendine iş edinmişti.
Bugün için tahayyülümüzün alamayacağı bir şekilde Dallas,
Türk popüler tarihinde ilklere de imza attı. 12 Eylül'den sadece sekiz hafta
sonra gazetelerin birinci sayfasında “Katili öğrenmek için aranacak telefon
numaraları” yazılıydı. Aranması halinde dizinin kahramanı JR'ı kimin vurduğunu
öğrenilebilecekti. Can Dündar'ın yorumuna göre, kanlı bir iç savaşta on
binlerce insanını toprağa gömen ülke, bir askeri darbeden iki ay sonra ekran
başına geçmiş, kendi evlatlarının değil, JR'ın katilini soruşturuyordu.
Sevgili okuyucu lütfen söyler misiniz, bu böyle bir JR
sevgisi başka hangi ülkede yaşanmıştır?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder