26 Kasım 2012 Pazartesi

JR'a Saygı


“JR'ı kim vurdu?” sorusu 80’lerin en büyük esrarıydı

Geçen hafta hayatını kaybeden Dallas dizisinin kötü adamı JR’ın biz Türkler için önemi büyüktür. Yeri geldi bu memlekette “JR’a  en çok benzeyen kişi yarışması” yapıldı yeri geldi
kanlı bir iç savaşta on binlerce insanını toprağa gömen ülke, bir askeri darbeden iki ay sonra ekran başına geçmiş, kendi evlatlarının değil, JR'ın katilini soruşturdu.

1980’li yıllarda dünyanın birçok ülkesinde izleyicileri televizyona kilitleyen Dallas dizisinde Teksaslı petrol zengini, Ewing Ailesi'nin Southfork Çiftliği'ndeki ihanet, kıskançlık ve entrikalarla dolu hayatı anlatılıyordu. İyi kalpli anne bayan Elie ve eşi kovboy bir yanda, onların büyük oğlu ve herkesin nefret ettiği kötü adam JR diğer yandaydı. JR’ın kardeşi Boby, iyilik timsali bir kişiydi ancak o da düşman Barnes ailesinin kızı Pamela ile evlenmişti. Bir de ailenin küçük kızı sarışın Lucy vardı. O da genellikle zamanını “samanlık” civarında geçirmeyi kendine iş edinmişti.

Dizinin oyuncularının elinde her daim içki kadehleri vardı. Bütün ailenin toplandığı salona giren her birey, herkesi tek tek adını söyleyerek; “JR, Bobby, Pamela, Sue Ellen…vs” şeklinde selamlardı. 'Dallas', günlük dile de katkıda bulundu. Türk insanı “Kendine bir viski al”, “Kendini evinde hisset” gibi sözleri bu diziden öğrendi. Bu arada dizinin konseptinden yola çıkarak, entrikalı, bol sevişmeli, alkollü, ihtiraslı ve intikamlı ortamlara 'Dallasvari', “Dallas gibi oldu” ya da “Dallas'a döndü”denmeye başlandı. Ayrıca böyle ortamların esas erkek ve kadınları da, durum, gidişat ve cümle yapısına göre JR ya da Sue Ellen gibi olmakla suçlanıyordu. Hatta bir keresinde, Sue Ellen'a söylenen kötü laf yüzünden baba ile oğlu arasında bir tartışma çıkmış, olay “medyaya” da yansımıştı. Dizinin bütün kadın oyuncuları, izleyiciler tarafından bir takım tutulur gibi tutuluyor, kimisi Sue Ellen'ı kimisi de Pamela'yı seviyordu.

12 Eylül ve JR

Cinsellik, aldatma ve ihanet, dönemin Türkiye’sinin pek de alışık olmadığı konulardı. Fakat başka hiçbir eğlence alternatifi olmayan orta direk Türk insanı, 'Dallas'ı artan temposu ve entrikaları karşısında şaşkınlıkla izlemeye devam etti. Zaten Türkiye de değişmekteydi.
Dallas siyah-beyaz ekranlardan yayınlanmaya başladığında halkımız, her şeyiyle kendi kültürüne uzak bu diziden hiçbir şey anlamamıştı. Fakat dizi Türk insanı tarafından o kadar çok benimsendi ki, memlekette 'JR Ewing'e en çok benzeyen kişi yarışması' bile yapıldı. Yüzlerce insanın katıldığı bu yarışmayı, Ankaralı bir elektrikçi kazandı. Dallas, yayınlandığı dönemde açılan Türk girişimcilerine isim babalığı yaptı. 'Dallas' ismi, şarküteriden bakkaliyeye, butikten parfümeriye, camping'lere kadar her türlü küçük çaplı işletmede kullanıldı.

Sinir bozucu gülüşü, kovboy şapkası ve taş yüreğiyle JR, televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en kötü karakterlerinden biriydi. Hatırlayan unutamaz, 'Dallas'ın tamamında değilse bile JR'ın vurulduğu bölümle, onu kimin vurduğunun açıklandığı bölümün gösterildiği akşamlar sokaklarda gerçekten kimseler kalmamıştı. Dizinin 1980'de 'JR'ı kim vurdu?' isimli bölümü TV tarihinin en çok izlenen programlarından biri olmuştu. Hatta Gölcük Belediyesi hoparlörlerle, "Dikkat dikkat! Dallas dizisinde 'Ceyar'ı baldızı Kristin vurdu." Anonsu yaparak halkı bilgilendirmeyi kendine iş edinmişti.

Bugün için tahayyülümüzün alamayacağı bir şekilde Dallas, Türk popüler tarihinde ilklere de imza attı. 12 Eylül'den sadece sekiz hafta sonra gazetelerin birinci sayfasında “Katili öğrenmek için aranacak telefon numaraları” yazılıydı. Aranması halinde dizinin kahramanı JR'ı kimin vurduğunu öğrenilebilecekti. Can Dündar'ın yorumuna göre, kanlı bir iç savaşta on binlerce insanını toprağa gömen ülke, bir askeri darbeden iki ay sonra ekran başına geçmiş, kendi evlatlarının değil, JR'ın katilini soruşturuyordu.

Sevgili okuyucu lütfen söyler misiniz, bu böyle bir JR sevgisi başka hangi ülkede yaşanmıştır?

Hiç yorum yok: